Yumurtlama Dönemi Hesaplama
Gebe kalmak isteyen kişiler için yumurtalık döneminin hesaplanması son derece önemlidir. Böylece kişi, doğru zamanda cinsel ilişkiye girerek çocuk sahibi olma şansını artırır. Ancak yumurtlama döneminin hesaplanması, gebelikten korunmak için uygun bir yöntem değildir. Gebelik planlamayan çiftlerin güvenilir doğum kontrol yöntemlerini kullanması çok daha doğru bir seçim olur. Yumurtlama döneminin hesaplanması için farklı yöntemler bulunur. Bunlardan biri, yumurtlama döneminin tahminini yapan hazır kitlerdir. Ayrıca bazal vücut ısısı ölçümü yapılarak da yumurtlama günü hakkında bilgi sahibi olunabilir. Sabah kalkar kalkmaz yapılan vücut ısısı ölçümü olarak tanımlanabilen bazal vücut ısısı yönteminde kişi, iki âdet dönemi arasında her sabah vücut sıcaklığını ölçerek not almalıdır. Progesteron hormonunun etkisiyle yumurtlamanın ardından vücut ısısı, 1 ila 1,5 santigrat derece kadar artar. Yumurtlama olmadığı dönemlerde ise ısı sabit aralıkta seyreder. Vücut ısısı çoğunlukla yumurtlamadan bir gün sonra yükselir. Elde edilen bazal vücut ısısı tablosu sayesinde kişi ne zaman yumurtladığını anlayabilir. Bunların yanı sıra âdet döngüsünün takibi ile de yumurtlama dönemi pratik bir şekilde hesaplanabilir.
Âdet döngüsü ile yumurtlama dönemi nasıl hesaplanır?
Âdet döngüsü düzenli olan kişiler için yumurtlama döneminin hesaplanması çok daha kolaydır. Son görülen âdet kanamasının ilk günü, yeni bir menstrüasyon döngüsünün başlangıcı olarak kabul edilir. Beyinde bulunan hipotalamus bölgesi, hipofiz bezini üreme sistemini harekete geçirmesi için uyarır. Bir salgı bezi olan hipofiz bezi, FSH (Folikül Uyarıcı Hormon) ve LH (Luteinleştirici Hormon) hormonlarını salgılar. Yumurta foliküllerinin uyarılmasını sağlayan FSH sayesinde yumurtalık rezervinde bulunan yumurtaların bir kısmı olgunlaşma sürecine girer. LH ise olgunlaşan yumurtanın çatlamasını sağlar. Böylece yumurta, döllenmenin gerçekleşeceği fallop tüplerine atılır. Yumurtlama döneminin hesaplanabilmesi için öncelikle iki menstrüasyon döneminin başlangıç günlerinin arasındaki gün sayısı belirlemelidir. Ortalama 28 günde bir gerçekleşen âdet kanaması, her 21 ila 35 gün arasında gerçekleşebilir. Her 28 günde bir âdet gören kadınlarda yumurtlama, bir sonraki âdet kanamasının başlayacağı ilk günden önceki 14. günde gerçekleşir. Her 30 günde bir âdet gören kişilerde ise yumurtlama dönemi 16. güne denk gelir. Bu noktada doğru hesaplama için iki âdet kanaması döneminin arasındaki sayıdan 14’ü çıkarmak gerekir. Yani 35 günde bir âdet gören kişinin hesaplamayı, 35-14=21 şeklinde yapması gerekir. Bu noktada kişi gebe kalmak için 21. günde cinsel ilişkiye girmelidir. Ancak gebeliğin sağlanması için bu günden önce ve sonra da cinsel ilişkiye girilebilir. Farklı bir deyişle kadın yumurtası, fallop tüplerinde 12 ila 24 saat kadar canlı kalır. Erkek üreme hücresi olan sperm ise kadın vücudunda 4 ila 5 gün kadar canlı kalabilir. Dolayısıyla 21. günden önceki 5 gün boyunca ya da yumurtlamadan sonraki 24 saat boyunca girilen cinsel ilişkiyle de gebelik sağlanabilir.
Âdet düzensizliği olan kişiler nasıl hesaplama yapmalı?
Üreme dönemindeki her kadın ortalama 28 günde bir âdet kanaması görür. 21 günden az ve 35 günden fazla aralıklarla gerçekleşen kanama ise âdet düzensizliği olarak kabul edilir. Bunun yanı sıra 3 ya da daha fazla periyot boyunca âdet görülmemesi, âdet süresinin normalden kısa ya da uzun sürmesi de âdet düzensizliği olarak değerlendirilir. Çoğunlukla hormonal düzensizlikten kaynaklanan bu durum, yumurtalık kisti, miyom, polip gibi oluşumların yanı sıra diyabet, depresyon gibi farklı rahatsızlıklara bağlı olarak da görülebilir. Âdet düzensizliği olan kişilerin yumurtlama dönemini, âdet dönemi takibi yöntemiyle hesaplaması mümkün değildir. Âdet düzensizliği olan kişi, yumurtlama dönemini eczanelerde satılan yumurtlama kitleri ile öğrenebilir. Ancak âdet düzensizliğinin neden kaynaklandığının araştırılması ve tedavi edilmesi için kişinin doktora görünmesi önerilir.
Kaynak Bilgisi : MedicalPark