Uçuk neden çıkar? Uçuk nasıl geçer?
Uçuk, herpes simpleks virüsüne bağlı olarak ortaya çıkan ve dudak, ağız veya diş etinde yaralar ile ortaya çıkan bir mikrobik enfeksiyondur. Tıp literatüründe oral herpes ya da herpes labialis olarak da isimlendirilir. Uçak yaraları genellikle dudak ve çevresinde kümeler halinde yerleşmiş içi sıvı dolu ağrılı kabarcıklar şekilde ortaya çıkar. Bununla birlikte dil de dahil olmak üzere cilt üzerinde herhangi bir yerde ortaya çıkabilirler. Bebeklerde, sıklıkla pamukçuk yaraları ile karıştırılır. Uçuğa neden olan virüs alındıktan sonra ömür boyu vücutta kalır. Kesin bir tedavisi yoktur ve tekrar tekrar ortaya çıkar.
Uçuk nedir?
Uçuk, dudak ve çevresinde görülen yaygın bir viral cilt enfeksiyonudur. “Uçuk neden olur?” sorusunun cevabı özetle herpes simpleks isimli virüstür. Bu virüs dudaklarda, diş etlerinde, dilde, ağzınızın çatısında ve yanak iç kısımlarında ağrılı yaralara neden olur. Ayrıca daha nadir olarak ateş ve kas ağrıları gibi şikâyetlere yol açabilir. Herpes simpleks virüsü sadece insanları etkiler. Ağız içi yaraları en çok 1-2 yaş arası çocuklarda görülse de her yaştan insanı etkileyebilir. İnsanlar, enfekte tükürük, mukoza veya deriye dokunarak uçuk virüsünü kaparlar. Oldukça bulaşıcı olduğundan, çoğu insan yetişkinlikten önce virüsle enfekte olmuştur. Herpes virüsü vücuda alındıktan sonra enfeksiyon üç aşamada kendini gösterir:
- Birincil enfeksiyon. Virüs cilde veya mukoza zarına girer ve çoğalır. Bu aşamada, ağızda yaralar ve ateş gibi belirtiler gelişebilir. Virüs herhangi bir yara ve belirtiye neden olmayabilir. Kişi uçuk geçirdiğini anlamaz. Buna asemptomatik enfeksiyon denir. Asemptomatik enfeksiyon, belirtilerle seyreden hastalıktan iki kat daha sık görülür.
- Pasif dönem. Virüs, enfekte olmuş bölgeden omurgada bulunan ve dorsal kök ganglionu adı verilen sinir dokusuna geçer. Bu bölgede tekrar ürer ve pasif hale geçer.
- Nüks. Kişi duygusal veya fiziksel streslerle karşılaştığında virüs yeniden aktif hale geçerek yeni yaralara ve belirtilere neden olabilir.
Uçuk neden çıkar?
Uçuk, viral kaynaklı bir cilt enfeksiyonudur. “Uçuk neden olur” sorusunun cevabı kısaca herpes simpleks tip 1 virüsü (HSV-1) dür. HSV-2 virüsü ise daha sık olarak genital bölgede yaralara neden olur. Bununla birlikte her iki tip virüs de ağız ve genital bölgeye bulaşabilir. Çoğu insan 20 yaşına kadar HSV-1 virüsü ile enfekte olur. İlk enfeksiyondan sonra virüs, yüzdeki sinirsel dokularda uyku haline geçer. Daha sonraki dönemlerde zaman zaman aktif hale gelerek tekrarlayan enfeksiyonlara neden olur. Virüsün en bulaşıcı hali bir yaranın mevcut olduğu dönemdir. Fakat herhangi bir belirti olmasa bile virüs başkalarına bulaştırılabilir. Paylaşılan yeme kapları, tıraş makineleri ve havluların yanı sıra öpüşmek de HSV-1’in yayılmasına neden olabilir. Ayrıca HSV-1, oral seks yoluyla cinsel organlara ve HSV-2 dudaklara bulaşabilir.
Dudakta uçuk neden çıkar?
Uçuğa neden olan herpes simpleks virüsü enfeksiyon için daha çok dudak ve ağız çevresindeki bölgeleri tercih eder. Bununla birlikte belirtiler her zaman bu alanla sınırlı değildir. Bazı bireylerde, üst dudaklar ve burun arasındaki filtrum adı verilen üçgenimsi bölgede, burun içinde veya dışında, çene, boyun veya yanakta da uçuk oluşabilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan, organ nakli geçirmiş bireylerde ya da kanser hastalarında gözde de uçuk oluşabilir. Bu oldukça tehlikeli bir durumdur ve körlüğe kadar gidebilir.
Uçuk belirtileri nelerdir?
HSV-1 virüsü ile ilk kez karşılaşan bazı bireylerde ağız içi yaralar görülür. Diğerlerinde ise hiçbir belirti yoktur. Virüsle temas ile belirtilerin ortaya çıkması arasındaki süre kuluçka süresi olarak bilinir ve 2 ila 12 gündür. Çoğu insanda bu süre ortalama olarak 4 gün sürer.
İlk kez virüsle karşılaşmadan sonra belirtiler en sık 1 – 5 yaş arası küçük çocuklarda görülür. Belirtiler hafif veya şiddetli olabilir ve genellikle virüsle temas ettikten sonraki 1 ila 3 hafta içinde ortaya çıkar. Şikâyetler 3 hafta kadar sürebilir ve çoğu durumda 2 – 3 hafta içinde iz bırakmadan tamamen iyileşir. İlk enfeksiyondan sonra tekrar eden uçukta belirtiler sıklıkla daha hafiftir. Uçuk çıkmadan hemen önce görülen uyarı işaretleri şunları içerir:
- Dudak veya etrafındaki deride kaşınma,
- Yanma, ağrı,
- Karıncalanma
Kabarcıklar görünmeden önce ise şu şikâyetler görülebilir:
- Boğaz ağrısı
- Ateş
- Yorgunluk
- Kas ağrıları
- Baş ağrısı
- Boyun lenf bezlerinde şişlik
- Yutma sırasında ağrı
- Sinirlilik
Uçuğa bağlı içi sıvı dolu kabarcıklar veya kızarıklık; dudaklar, diş etleri, ağız içi veya boğazda görülebilir. Kabarcıklar kümeler halinde aniden ortaya çıkar. Bu kabarcıklar kısa bir süre sonra patlar ve açık yaraya dönüşür. Yara, kırmızı bir taban üzerinde küçük, sığ, gri ülserler şekilde görülür. Birkaç gün sonra kabuklanmaya başlar ve daha kuru ve sarı görünür. Ağız içi yaralar ise ağrılıdır ve ağrı başlangıçta en şiddetlidir. Ağrı nedeniyle yeme ve içme zorlaşır.
Yaralar dudaklarda, diş etlerinde, dilin ön kısmında, yanaklarda, boğazda ve ağzın çatısında oluşabilir.
- Diş etleri hafifçe şişmiş ve kırmızı olabilir ve diş etlerinde kanama görülebilir.
- Boyun lenf bezleri şiş ve ağrılı hale gelebilir.
- Herpes virüsü 20’li yaşlardaki gençlerde boğaz ve bademcikler üzerinde sığ ülserlere ve grimsi bir kaplamaya neden olabilir.
Belirtileri tetikleyen faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- Adet dönemleri veya hormonal değişiklikler
- Güneşe fazla maruz kalmak
- Vücut ısısının yükselmesine bağlı ateş
- Stres
- Enfeksiyonlar
- Dudakta tahriş ve kuruluk
Uçuğa ne iyi gelir?
Antiviral, antimikrobiyal ve bağışıklık güçlendirici bileşikler, genellikle uçuğun tedavisinde faydalıdır. Bazıları virüsün yayılmasını sınırlamaya yardımcı olur. Diğerleri ise enfeksiyonun tekrarlama olasılığını azaltır veya ağrı ve rahatsızlığı hafifletir. Her yöntem her bireyde işe yaramayabilir. Fakat çeşitli doğal ürünler şikâyetleri azaltmak ve gelecekteki alevlenmeleri önlemek için tercih edilebilir. Uçuğa iyi gelen doğal ürünler ve yiyeceklerden bazıları şunları içerir:
- Probiyotikler. Yoğurt, elma sirkesi, lahana turşusu gibi probiyotik yiyecekler bağışıklık sistemini doğal olarak güçlendirir. Düzenli olarak tüketilirse uçuk çıkması önlenebilir.
- E vitamini açısından zengin besinler. E Vitamini cildi rahatlatarak uçuk kaynaklı ağrı ve rahatsızlığın giderilmesine yardımcı olabilir. Antioksidan özelliği ile hasar görmüş cildi onarır ve iltihaplanmayı azaltır. Badem, ıspanak, tatlı patates, avokado, ayçiçeği çekirdeği ve zeytinyağı E vitamini açısından zengindir.
- Yüksek C vitamini içeren besinler. C vitamini vücudu istilacılara karşı korumaya yardımcı olan beyaz kan hücrelerinin sayısını artırır. Bağışıklığı güçlendirmek, cilt sağlığını geliştirmek ve uçuğun iyileşmesini hızlandırmak C vitamini açısından zengin gıdalar tüketilebilir. Portakal, kırmızı biber, yeşil biber, lahana, brüksel lahanası, brokoli, çilek, greyfurt ve kivi bol miktarda C vitamini içerir.
- Çinko. Çinko, inflamasyonu azaltmak ve bağışıklığı güçlendirmek için gerekli olan önemli bir eser mineraldir. Alternatif tıp tedavileri alanında yayınlanan bir çalışmada, çinko oksit kreminin oral herpes enfeksiyonu için etkili bir tedavi olduğu tespit edilmiştir. Çinko oksit içeren kremler ve çinko takviyeleri uçuğa iyi gelir.
- Aloe vera jeli. Aloe vera jeli, uçuk yaraları gibi cilt koşullarını tedavi etmek için kullanılabilir. Aloe vera, antioksidan vitaminler, enzimler, mineraller, yağ asitleri ve enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olan çeşitli hormonlar içerir.
Uçuğu ne geçirir?
Uçuk virüsünün uyku halinden aktif hale geçmesiyle henüz yaralar ortaya çıkmadan önce dudak ve çevresinde kaşıntı, uyuşukluk, yanma gibi ön işaretler ortaya çıkar. Bu işaretler hissedilir hissedilmez ilgili bölgeye bazı doğal ürünler sürüldüğünde kabarcıklı yaralar ortaya çıkmadan uçuk geçebilir. Bu amaçla aşağıdakiler denenebilir:
- Sarımsak. Sarımsak ezilerek kaşınan bölgeye bir gün boyunca 4 – 5 defa sürülür.
- Bal ve arı sütü. Bal arı sütü ile karıştırılarak 2-3 defa kaşınan bölgeye sürülür.
- Vanilya yağı veya özü. Kaşıntı ve karıncalanma hissi duyulduğu anda vanilya yağı veya özü sürülür.
Tüm önlemlere rağmen şiddetli uçuk şikâyetiniz varsa ve sık sık tekrar ediyorsa bir sağlık kuruluşuna başvurmakta fayda vardır.
Kaynak Bilgisi : MedicalPark