Tetanoz nedir? Tetanoz belirtileri ve tetanoz aşısı
Yunanca tetanos yani kasılma kelimesinden gelen tetanoz, Clostridium tetani denen bir bakteriden kaynaklanan ve ölümcül olabilen bir sinir sistemi hastalığıdır. Tetanozun klinik özellikleri çok uzun senelerden beri bilinmektedir. Antik Mısır’da M.Ö. 1600 senelerine ait el yazmalarında ve Hipokrat’ın Antik Yunan dönemine ait yazılarında (M.Ö. 400), tetanozun klinik karakteristikleri tanımlanmıştır.
Klinik olarak tetanoz 4 formda gözlenir. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanabilir.
- Jeneralize (yaygınlaşmış) tetanoz: En sık gözlenen formdur ve hipertansiyon, taşikardi, terleme, çene kilitlenmesi gibi semptomlarla birlikte gözlenir.
- Neonatal tetanoz: Yenidoğanlarda, özellikle göbek bağına steril olmayan uygulamalar yapılan kültürlerde, gözlenir. Yenidoğanlarda sinir hücreleri daha kısa olduğu için hastalığın inkübasyon süresi daha kısadır.
- Sefalik tetanoz: Özellikle kafa travmalarından sonra gözlenen cinsidir. Kraniyal sinirleri tutabilir.
- Lokal tetanoz: En az gözlenen tetanoz formudur. Sadece tek kas grubunda gözlenebilir. Daha sonra jeneralize tipe ilerleyebilir.
Tetanoz neden olur?
Normalde toprakta ve memeli hayvanların bağırsaklarında yaşayan Clostridium tetani bakterisi ya da sporları, insan vücuduna bir yaralanma ya da sıyrık sonrasında girerek, kana karışıp üremeye başlar. Clostridium tetani bakterisinin inkübasyon süresi ortalama 8 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre 3-21 gün arasında değişebilir. Bakteri vücutta metalloproteaz tetanospazmin denen bir toksin üretir. Bu toksin omurilik ve beyin köküne ulaştığında buradaki sinir hücrelerinin iletimini bozar. Bozulan iletim sonrasında kişide istemsiz kasılmalar gözlenir.
Tetanozun belirtileri nelerdir?
Tetanozun belirtileri:
- Çene kaslarında spazmlar ve sertlik,
- Ense kaslarında sertlik,
- Yutkunma zorluğu,
- Karın kaslarında sertlik,
- Çok hafif uyaranlarda bile (yüksek ses, fiziksel temas, ışık) acı verici ve dakikalar süren spazmlar,
- Ateş,
- Terleme,
- Yükselmiş kan basıncı (yüksek tansiyon),
- Hızlı kalp atışı olarak sıralanabilir.
Tetanoz teşhisi nasıl konulur?
Tetanoz için özel bir teste gerek duyulmaz, detaylı muayene ve yakın tıbbi geçmiş hikayesi alındıktan sonra hekim teşhisi koyabilir.
Tetanoz tedavisi yöntemleri
Tetanoz hastalığını tedavi edilebilecek bir ilaç yoktur. Bunun nedeni tetanoz toksininin sinir uçlarına bağlanması durumunda çözülmesinin imkansız oluşudur. Bu nedenle, tam iyileşme yeni sinir uçlarının gelişimi sonrasında olur; bu da aylar alabilir. Yine de doktorunuz tetanozun ilerlemesini durdurmak ve semptomları hafifletmek için size bir çok tedavi uygulayabilir. Tetanozla başa çıkmak için yardımcı tedaviler şu şekilde sıralanabilir:
- Yara temizlenmesi: Yara pansumanı yapılır. Ayrıca ölü dokular Clostridium tetani bakterisinin üremesine neden olduğu için yara ölü dokulardan arındırılır.
- Antitoksin: Tetanoz immünglobülini denen bir antitoksin, henüz sinir dokusuna bağlanmamış serbest dolaşan tetanoz toksinlerine bağlanarak, bunların sinir hücrelerine bağlanmasını ve hastalığın ilerlemesini durdurabilir.
- Antibiyotikler: Tetanoz bakterisi ile savaşmak için enjeksiyon ya da hap şeklinde antibiyotikler reçete edilir.
- Aşı: Aşı sadece tetanozdan korunmak için değil, tetanoz teşhisi alan hastalara da uygulanır.
- Sakinleştiriciler: Kas spazmlarını önlemek için çok kuvvetli kas gevşetici ve sakinleştiriciler reçete edilir.
- Diğer ilaçlar: İstemsiz olarak kasılan kasların aktivitelerini düzenlemek için magnezyum sülfat, beta blokerleri gibi ilaçlar reçetelenebilir.
Tetanoz aşısı nedir?
Yukarıda bahsedildiği gibi tetanozun tam bir tedavisi bulunmadığı için tetanozla savaşın en güçlü silahı aşıdır. Bu aşı tetanoz bakterisinin zararlı toksininin inaktive edilmiş halini içerir. Toksinlerin inaktif formuna toksoid denilir. Diğer bir deyişle tetanoz aşısı, tetanoz toksoidi içerir.
Tetanoz aşısı süresi
Ülkemizde bebeklere tetanoz aşısı 2., 4. ve 6. ayda beşli karma aşısı içerisinde rutin olarak yapılmaktadır. 18. ayın sonunda da pekiştirme aşısı vurulur, 4-6 yaşlar arasında tekrar pekiştirme dozu yapılması tavsiye edilir. Bu aşılardan sonra 11-12 yaşlar arasında ve 10 senede bir tetanoz aşısı yapılır.
2001-2008 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde A.B.D Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC) bütün ülkede sadece 233 tetanoz vakası bildirmiştir. 65 yaş üzeri bireyler, tekrar dozlarını her 10 senede bir yaptırmayı atladıkları için, özellikle bu yaş grubunda tetanoz vakası daha fazla gözlenmiştir. Yine aynı bildiride, tetanoz sonucu ölüm oranı toplamda %13.2 iken, bu oran 65 yaş üzeri bireyler arasında %31.3’e yükselmektedir.
Tetanoz aşısı yan etkileri
Tetanoz aşısı yan etkilerinin çoğu hafif ve geçicidir. Tetanoz aşısının yan etkileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Hafif ateş
- Eklem ve kas ağrıları
- Bulantı
- Yorgunluk
- Genel hastalık hissiyatı
- Enjeksiyon yerinde hassasiyet (kızarıklık, şişlik ya da kaşıntı)
Gebelikte tetanoz aşısı
Ülkemizde Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na bağlı birimlerin izlem ve denetiminde olmak üzere tüm gebelere aşılanma durumlarına uygun olarak erişkin tip tetanoz ve difteri aşısı (Td) uygulanmaktadır. Gebe takip rehberine göre hiç aşılanmamış gebelerin en az iki doz Td aşısı olmaları gereklidir. İkinci dozun doğumdan en az iki hafta önce tamamlanmış olması önerilir. Yeterli süre sağlanamadıysa tek doz Td almış gebenin ve bebeğinin tetanoz hastalığı açısından risk altında olduğu bilinmelidir. Temiz doğum şartlarının sağlanması ve bebeğin göbek bakımının doğru yapılması da çok önemlidir; ancak tüm bunlar aşılamayı gereksiz kılmaz.
Hamilelikte tetanoz aşısı konusunda genel prensip şu şekildedir. Anne adayı Td takvimini tamamlasa bile gebeliğin tercihen 27-36. haftasında Tdap uygulanmalıdır, bu döneme denk gelen Td dozu Tdap (Erişkin Tip Difteri, Tetanoz, Dozu Azaltılmış Asellüler Boğmaca) olarak uygulanabilir. Daha önce boğmaca aşısı yapılmış veya hastalık geçirilmiş olsa bile boğmaca yaşam boyu bağışıklık bırakmadığından her gebelikte bir doz Tdap yapılması önerilir. Temas riski nedeniyle erken gebelik dönemlerinde uygulandıysa tekrarlanmaz. Amaç yenidoğan bebeğin pasif bağışıklanmasını sağlamak olduğundan yeterli antikor oluşması için 27-36. haftalar tercih edilir. Gebelikte uygulanmadıysa doğumdan sonra en kısa zamanda uygulanmalıdır, anne sütüne geçen antikorlar da bebeğin korunmasına yardımcı olacaktır. Ancak antikor yanıtının aşı yapıldıktan en erken iki hafta sonra oluşmaya başlayacağı unutulmamalıdır.
Tetanozdan korunma yöntemleri nelerdir?
Tetanoz aşılarını zamanında yaptırmak tetanozdan korunmanın en iyi yoludur. Çocukluk çağı aşılarını olmuş bir kişinin, hastalığa karşı korunması için 10 yılda bir veya tetanoz şüphesi oluşturacak bir yara, çiziği vb. olması durumunda aşılanması gerekir. Ayrıca erken ve iyi yara bakımı da enfeksiyondan koruma sağlar. En küçük yaralara bile bakım ihmal edilmemeli, öncesinde eller sabun ve suyla yıkanmalıdır.
Tetanoz aşağıdaki durumlardan sonra oluşabilir:
- Delici yaralar; kıymıklar, piercingler, dövmeler
- Silah yaralanmaları
- Yanıklar
- Cerrahi yaralar
- Enjeksiyon ile alınan uyuşturucu maddeler
- Hayvan ısırıkları
- Enfekte olmuş ayak ülserleri
- Dental (diş) enfeksiyonları
- Enfekte olmuş göbek bağı (yenidoğanlarda anne aşı olmamış ise)
Tetanoz aşınız güncel değilse, aşınızı yaptırmak için en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.
Kaynak Bilgisi : MedicalPark