Özofagus kanseri nedir? Belirti ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Özofagusun iç döşeyici tabakasından gelişen kötü huylu tümörleridir. Organın iç tabakasından gelişen tümör, yemek borusunun içinde aşağıya, yukarıya ve içeriden dışarı doğru yayılım yapar. Aynı zamanda lenf ve kan damarları yoluyla da vücudun diğer alanlarına sıçrayabilir.
- İçindekiler
- Özofagus kanseri görülme sıklığı nedir?
- Özofagus kanserinin nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?
- Sigara, alkol kullanımı ve madde bağımlılıkları
- Beslenme ile ilgili faktörler
- Özofagus kanseri belirtileri nelerdir?
- Özofagus kanseri tanı yöntemleri nelerdir?
- Özofagus kanseri tedavi yöntemleri nelerdir?
Özofagus kanseri görülme sıklığı nedir?
Özofagus kanseri dünya genelinde tüm kanserler arasında 6. sırada yer almaktadır. Tüm kanserlerin yüzde 1,5–2’sini, sindirim sistemi kanserlerinin ise yüzde 5-7’sini oluşturmaktadır. Görülme sıklığının coğrafi bölgelere göre değiştiği bilinmektedir. Ülkemizde de özellikle doğu bölgelerinde fazla görülmektedir. Özofagus kanseri, 50–60 yaşlarında sıklık göstermekte, 30 yaşın altında seyrek (yüzde 0,2) görülmektedir. Erkeklerde kadınlara oranla yaklaşık 3 kat daha fazla rastlanmaktadır. Özofagus kanseri, hastaların yarısında yemek borusunun orta bölümünde, üçte birinde alt bölümünde, geri kalanında ise üst bölümünde yerleşmektedir. Yerleşim yerine göre uygulanan tedavi yöntemleri de değişiklik göstermektedir.
Özofagus kanserinin nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?
- Sigara, alkol kullanımı ve madde bağımlılıkları,
- Beslenme ile ilgili faktörler,
- Genetik ve çevresel faktörler,
- Kansere sebep olan diğer hastalıklar olarak sıralanabilir.
Sigara, alkol kullanımı ve madde bağımlılıkları
ABD ve Batı Avrupa’da Özofagus kanserinin en önemli sebebi sigara ve alkol kullanımıdır. Özofagus kanserinin sık görüldüğü diğer bölgelerde beslenme ile ilgili faktörler sigara ve alkolden daha ön plandadır. Alkolün etkisi tek başına oldukça az olup, sigara ile birlikteliğinde Özofagus kanseri riski doz ve süreye bağlı olarak çok yükselmektedir.
Beslenme ile ilgili faktörler
Beta karoten, A, B, C, E vitaminleri, folik asit, riboflavin (vitamin çeşidi), eser mineral ve metallerden magnezyum, çinko, selenyum, molibden’in antioksidan etkileri, hücre rejenerasyonu ve hücre bölünmesi üzerindeki etkileri bilinmektedir. Bu maddelerin yetersiz alımı özellikle buğday, mısır ve pirinçten zengin, taze meyve ve sebzeden fakir diyet sonucu önemli risk oluşturmaktadır. Sigara, alkol, taze sebze ve meyvenin yetersiz alımı, Özofagus kanseri için risk oluşturan en önemli 3 etken olarak kabul edilmiştir. Bu 3 etken Özofagus kanserli hastalarda yüzde 83 oranında saptanmıştır.
Beslenme alışkanlıkları, özellikle de çok sıcak içeceklerin fazla miktarda ve sık alınması belirgin risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde Doğu Anadolu’da sigara ile birlikte çok sıcak ve fazla miktarda çay içme alışkanlığının olması ve bu bölgeye iklim koşulları nedeniyle taze sebze ve meyve transportundaki güçlükler Özofagus kanserinin sık görülmesinin nedenleri olarak düşünülebilir.
Özofagus kanseri belirtileri nelerdir?
- Yutma güçlüğü
- Kilo kaybı
- Göğüs bölgesinde yanma ve ağrı
- Kusma, gıdaların ağza geri gelmesi
- Boyunda şişlik
- İştahsızlık
- Ses kısıklığı
- Kanama
- Öksürük ve boğulma hissi
Özofagus kanseri tanı yöntemleri nelerdir?
Özofagus kanseri şüphesi olan tüm hastalarda endoskopik inceleme en önemli tanı aracıdır. Özofagoskopi’nin önemi sadece teşhis konulmasında değil, tedavinin ne şekilde yapılacağının tespiti açısından da büyüktür.
Özofagus kanseri tedavi yöntemleri nelerdir?
Özofagus kanserlerinde tedavinin seçimi öncelikle tümörün evresi ve yeri olmak üzere birçok faktöre bağlıdır. Ancak erken yakalanmış olgularda en etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Sadece cerrahi tedavinin veya radyoterapinin yeterli olamayacağı bazı vakalarda kombine tedaviler düşünülebilir. İlerlemiş durumlarda cerrahi tedavi sadece hastanın beslenmesinin teminine yönelik olarak yapılabilir.
Tümörün yerleşim yeri de tedavinin seçiminde önemlidir. Genelde Özofagusun 1/3 alt bölümündeki tümörler cerrahi olarak kolay tedavi edilirler. Üst bölümdeki tümörlerin ise cerrahi şansı daha azdır. Erken lezyonlar cerrahi için uygunken çevre dokulara yayılım ve metastazlar cerrahi dışı yöntemlerin aranması gerektiren sebeplerdir. Lezyonun boyu, derinliği ve kitlenin total büyüklüğü tedavi seçimini yönlendirebilir çünkü 7–8 cm’den uzun tümörlerin komşu dokulara yayılma ihtimali fazladır. Diğer taraftan belirtilerin süresi de hastalığın evresi açısından önemlidir.
Kaynak Bilgisi : MedicalPark