Mide kanseri nedir? Belirti ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Mide kanseri nedir?
Mide kanseri kadınlarda meme kanserinden ve erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen onkolojik hastalık çeşididir. Cinsiyet, genetik faktörler, sosyoekonomik duruma bağlı çevresel faktörler, beslenme alışkanlıkları ve Helicobacter pylori adlı bakteriye bağlı olarak gelişen gastrit, mide kanserinin ortaya çıkmasında etkilidir. Hastalığın belirtileri kanser hücrelerinin yerleşim gösterdiği bölgeye ve kanserin evresine göre değişiklik gösterir. Hastalarda şikâyetler özellikle ilerleyen evrelerde ortaya çıktığı için hastalığın erken teşhisi adına ön belirtilerin bilinmesi ve semptomların mide kanseri belirtisi olarak değerlendirilebilmesi son derece önemlidir.
Mide kanserinin belirtileri nedir?
- Hastalığın ortaya çıkışından itibaren beslenme düzeni bozulur ve kilo kaybı gözlenir.
- Özellikle ani gelişen iştahsızlık hissi mide kanserinde sık görülen belirtilerden biridir.
- Kanserleşme özelliği gösteren dokular midenin üst kısımlarında yer alıyorsa bu mide kanserinde yutma ile birlikte takılma hissi ve yutma güçlüğü meydana gelir.
- Yemek borusunda yanma, dolgunluk hissi, şişkinlik ve geğirti gibi şikâyetler görülebilir.
- Kanser dokularının yerleşim yeri midenin alt kısımları ise sıklıkla bulantı ve kusma şikayeti görülür.
- İlerleyen evrelerde kanlı dışkı ve kanlı kusma belirtileri gözlenir.
Tüm bu belirtiler kesin tanı koymak için yeterli olmayıp, fizikî muayene bulguları ve çeşitli tetkikler ile desteklenmelidir.
Mide kanseri nedenleri
Pek çok kanser hastalığında olduğu gibi mide kanserinde de kesin bir nedenden bahsetmek mümkün değildir. Ancak hastalığın ortaya çıkmasında rol oynayan etmenlerden ve çeşitli risk faktörlerinden bahsedilebilir.
- Erken yaşlarda yüksek karbonhidratlı besinler tüketilmesi,
- Şoklanmış yiyecekler, tuzlu, tütsülenmiş ya da kurutulmuş balıklar yenmesi,
- Nitrat ve nitritle ilgili besin tüketimi,
- Vitamin C, Vitamin E ve Beta-karoten yetersizliği,
- Sigara kullanımı,
- Helicobacter pylori enfeksiyonu,
- Yaşlılık ve ailede mide kanseri öyküsü gibi genetik faktörler,
mide kanserine neden olan başlıca etmenler olarak sıralanabilir.
Mide kanseri tanısı
Mide kanseri tanısının konulabilmesi için çeşitli görüntüleme yöntemlerine başvurulması gerekir. Baryumlu özefagus-mide-duodenum grafisi (ÖMD), endoskopi, ultrasonografi, endoskopik ultrasonografi (EUS), bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) seçenekleri en sık tercih edilen yöntemlerdir. Mide hastalıkları ile başvuran hastalarda ilk olarak endoskopik inceleme ve biyopsi değerlendirmesi yapılır. Endoskopik görüntüleme yöntemi ile midenin tüm bölümleri detaylı olarak incelenir ve biyopsi ile %85 oranında doğru tanı konulur.
Mide kanseri evreleri ve kanserli hücrelerin özellikleri saptanırken en çok tercih edilen görüntüleme yöntemi endoskopik ultrasonografidir. Bu yöntem sayesinde mide ile birlikte çevre dokular da görüntülenir ve kanserin yayılım özelliği değerlendirilir.
Mide kanseri tedavi yöntemleri
Mide kanserinin temel tedavi yöntemi midenin alınması olarak tanımlanabilen gastrektomi adlı cerrahi operasyondur. Bu operasyon ile midede bulunan bütün tümör dokusu ve yayılım göstermişse lenf benzeri dokular çıkarılır. Midenin tamamen çıkarılması işlemine total gastrektomi, yaklaşık %80’inin çıkarılması işlemine ise subtotal gastrektomi adı verilir. Uygulanacak olan cerrahi girişim hastanın yaşı, sağlık durumu, hastalığın evresi ve yayılım gösterip göstermemesi gibi etmenlere bağlı olarak değişir. Bazı durumlarda cerrahi girişim öncesinde belli bir süre boyunca kemoterapi (ilaç tedavisi) uygulanabilir. Bu uygulama ile özellikle lokal yayılım gösteren kanser hastalıklarında son derece faydalı sonuçlar elde edilir.
Mide kanseri tedavisinde dikkat gerektiren ve önem taşıyan bir diğer nokta ise mide alındıktan sonra beslenme tercihlerinin düzenlenmesidir. Gastrektomi ameliyatından sonra tokluk hissi her zamankinden daha erken hissedilir ve bu durum hastaların yeterli kalori alamamasına yol açabilir. Mide çıkarıldıktan sonra yiyecekler yemek borusundan direkt olarak ince bağırsağa geçer, dolayısıyla ameliyat öncesinde mevcut olan depolama alanı artık mevcut değildir. Kalori yetersizliğine bağlı problemlerin önüne geçmek için hastaların ameliyat sonrası sık aralıklarla ve küçük porsiyonlarda beslenmesi gerekir. Ayrıca gastrektomi operasyonundan sonra yiyeceklerle alınan demirin ve B12 vitamininin emilimi sağlanamaz. Bu nedenle bu vitaminlerin düzenli olarak enjeksiyon yolu ile alınması gerekebilir.
Kaynak Bilgisi : MedicalPark