Lejyoner hastalığı nedir?
Lejyoner hastalığı, Legionella adlı bakterinin neden olduğu ciddi bir akciğer enfeksiyonudur. Lejyoner hastalığı, kişiden kişiye temas yoluyla bulaşmaz. Bunun yerine çoğu insan bakterileri solunum yoluyla alır. Lejyoner hastalığı ilk kez 1976 yılında Amerikan lejyonerlerinin katıldığı bir toplantıda salgın halinde görüldü. Bilim adamları, hastalığı ilk kez 29 kişinin hayatını kaybettiği bu salgından 6 ay sonra 1977’de tanımladılar.
Bakteriye maruz kalan çoğu insan hastalığa yakalanmaz. Bununla birlikte özellikle yaşlılar, sigara içenler ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar enfeksiyon gelişimi açısından risk altındadır. Yüksek ateş, titreme, baş ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtilerle seyreder. Tedavide antibiyotikler kullanılır. Erken dönemde tedaviye başlanması komplikasyon gelişimini önlemede etkilidir ve hayat kurtarıcı olabilir.
- İçindekiler
- Lejyoner hastalığı nedir?
- Lejyoner hastalığı nedenleri nelerdir?
- Lejyoner hastalığı belirtileri nelerdir?
- Lejyoner hastalığı için risk faktörleri nelerdir?
- Lejyoner hastalığı komplikasyonları nelerdir?
- Lejyoner hastalığından korunma yolları
- Lejyoner hastalığı tanısı nasıl konulur?
- Lejyoner hastalığı tedavisi nasıl yapılır?
Lejyoner hastalığı nedir?
Lejyoner hastalığı, Legionella pneumophila isimli bakterinin neden olduğu nadir fakat ciddi bir akciğer enfeksiyon hastalığıdır. Klima, jakuzili havuz, havalandırma sistemleri gibi sistemlerden solunum yoluyla bulaşır. Bakteri genellikle oteller, hastaneler veya ofisler gibi toplumsal alanlarda bulunur. Lejyoner hastalığına ev ortamında yakalanma riski yok denecek kadar azdır.
Lejyoner hastalığı nedenleri nelerdir?
Etken bakteri olan Legionella genellikle göller, nehirler ve akarsular dahil tatlı su ortamlarında bulunur. Legionella ayrıca toprakta da yaşayabilir, fakat çoğu insan topraktan bakteri kapmaz. Lejyoner hastalığını ev tesisat sistemleri yoluyla kapmak mümkün olsa da, çoğu salgın otel gibi toplu yaşama dahil büyük binalarda meydana gelir. Çünkü karmaşık dağıtım sistemleri bakterilerin daha kolay çoğalıp yayılmasına izin verir.
Ilık suda kolaylıkla çoğalabilen bakteri, genellikle bir binanın kirlenmiş su dağıtım sistemi yoluyla yayılır. Fakat hastalık havada asılı duran su damlacıklarının solunması yoluyla insanlara bulaşır. Bakteri o kadar küçüktür ki, su buharı gibi küçük su damlacıklarının içine yerleşerek havaya karışabilir. Kontamine suların bulunduğu sauna, hamam veya kaplıca havuzu gibi sıcak sulardan çıkan buhar damlacıklarının solunması ile bakteri akciğerlere ulaşır. Nadiren bakteri ile kontamine suların içilmesi sırasında soluk borusuna kaçmasıyla da bulaşabilir. Kişiden kişiye yayılım söz konusu değildir. Uygun şekilde bakımı yapılmadığında lejyonella için temel üreme alanları şunları içerir:
- Spa ve termal havuzlar
- Havalandırma sistemleri
- Manav reyonlarında bulunan sis püskürtme sistemleri
- Dekoratif fıskiyeler
- Otel, hastane ve bakım evlerinin su dağıtım sistemleri
Lejyoner hastalığı belirtileri nelerdir?
Lejyoner hastalığı belirtileri, genellikle lejyonella bakterisine maruz kaldıktan 2 ila 10 gün sonra ortaya çıkar. Diğer zatürre tipleri ile benzer belirtiler gösterir ve sıklıkla aşağıdaki belirti ve şikâyetlerle başlar:
- Baş ağrısı
- Kas ağrıları
- Halsizlik
- Yorgunluk
- Titreme
- 40 santigrat derece veya daha yüksek olabilen ateş
Bazı hastalarda başlangıçta sadece kas ağrıları ve hafif bir baş ağrısı vardır. Diğer belirtiler 1-2 gün sonra ortaya çıkmaya başlar. Daha şiddetli belirtiler ortaya çıktığında, ateş yükselir, kas ağrıları genellikle daha da kötüleşir ve hastada titreme gelişir. Belirtilerin ilk ortaya çıkmasından sonraki ikinci veya üçüncü günde, aşağıdaki belirtiler eklenebilir:
- Balgamlı ya da bazen kanlı öksürük
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı
- Mide bulantısı, kusma ve ishal gibi sindirim sistemi ile ilişkili belirtiler
- Zihinsel karışıklık, bilinç bulanıklığı, ajitasyon gibi nörolojik değişiklikler
Lejyoner hastalığı birincil olarak akciğerleri etkilese de başka doku ve organlarda da belirti ve bulgular ortaya çıkabilir. Bazen yara enfeksiyonları gelişebilir ve kalp gibi vücudun diğer organları etkilenebilir.
Pontiak ateşi olarak bilinen hafif bir lejyoner hastalığı şekli, ateş, titreme, baş ağrısı ve kas ağrısı gibi daha hafif belirtilerle seyreder. Pontiak ateşi akciğerleri etkilemez ve belirtileri genellikle 2 ila 5 gün içinde geçer.
Lejyonella bakterisine maruz kaldığını düşünen kişiler hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalı. Çünkü hastalığın mümkün olan en kısa sürede teşhis edilip tedaviye başlanması iyileşme sürecinin kısalmasına ve ciddi komplikasyonların önlenmesine yardımcı olabilir.
Lejyoner hastalığı için risk faktörleri nelerdir?
Lejyonella bakterisine maruz kalan herkeste hastalık görülmez. Aşağıdaki durumlarda enfeksiyonu geliştirme olasılığı daha yüksektir:
- Sigara kullanımı. Sigara içmek akciğerlere zarar verir ve kişiyi her tür akciğer enfeksiyonuna daha duyarlı hale getirir.
- Bağışıklık sisteminde zayıflık. Nakil sonrası organ reddini önlemek için kullanılan ilaçlar, kemoterapi gibi kanser tedavileri veya HIV gibi enfeksiyonlar bağışıklık sistemini zayıflatarak kişiyi ikincil enfeksiyonlara yatkın hale getirir.
- Kronik hastalığı olanlar. Amfizem gibi kronik bir akciğerler hastalığı ya da diyabet, böbrek yetmezliği veya kanser gibi başka ciddi rahatsızlığa sahip olanlar
- 50 yaş ve üstü bireyler
Lejyoner hastalığı, mikropların kolayca yayılabildiği ve insanların enfeksiyona açık olduğu hastaneler ve bakım evlerinde daha sık görülen bir enfeksiyon türüdür.
Lejyoner hastalığı komplikasyonları nelerdir?
Lejyoner hastalığı, aşağıdakiler dahil, yaşamı tehdit edici bazı komplikasyonlara neden olabilir:
- Solunum yetmezliği. Akciğerler vücuda yeterli miktarda oksijen sağlayamadığı veya kandaki karbondioksiti uzaklaştıramadığı zaman solunum yetmezliği görülür.
- Septik şok. Kan basıncındaki ani bir düşüşün, özellikle böbrekler ve beyin gibi hayati organlara giden kan akışını azaltması sonucu meydana gelir. Kalp, pompalanan kan hacmini artırarak bu durumu telafi etmeye çalışır, ancak ekstra iş yükü kalbi zayıflatır ve sonuçta kan akışı daha da azaltır. Bu da şok tablosu gelişimiyle son bulur.
- Akut böbrek yetmezliği. Bu böbreklerin işlevini yerine getirme kabiliyetindeki ani kayıptır. Böbrekler kandaki maddeleri filtreleyemez ve vücutta tehlikeli seviyelerde sıvı ve atık birikir.
Hızlı ve etkili bir şekilde tedavi edilmediğinde, özellikle bağışıklık sistemi zayıf hastalarda ölümcül olabilir.
Lejyoner hastalığından korunma yolları
Lejyoner hastalığı salgınları, su dağıtım sistemleri, havuz ve kaplıcalar gibi hastalığın yayılmasında etkili ortamların titiz bir şekilde temizlenmesi ve dezenfekte edilmesini ile önlenebilir. Enfeksiyon riskini azaltmak için kişisel olarak yapılabilecek en önemli şey sigaradan kaçınmaktır. Çünkü sigara, bakterilere maruz kalındığında hastalığın görülmesi için risk oluşturur.
Lejyoner hastalığı tanısı nasıl konulur?
Lejyoner hastalığı tanısı diğer pnömoni türlerine benzer şekilde konulur. Hastalıktan şüphelenildiğinde bakterilerin varlığını hızlı bir şekilde belirlemek için idrarda legionella antijenleri bakılır. Ayrıca tanıyı desteklemek için bazı test ve görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Bu testlerden bazıları şunları içerir:
- Kan testleri: Kan testleri ile enfeksiyon varlığı gösterilebilir.
- Akciğer grafisi: Akciğerlerdeki enfeksiyonun derecesi akciğer grafisi ile belirlenebilir.
- Balgam örneği incelemesi ya da kültürü
- Akciğer doku örneği incelemesi
- Bilgisayarlı tomografi: Bilinç bulanıklığı gibi nörolojik bulgular varsa beyin tomografisi çekilebilir ya da lomber ponksiyon yapılır.
Lejyoner hastalığı tedavisi nasıl yapılır?
Lejyoner hastalığı tanısı alan hastalar genellikle hastaneye yatırılarak takip ve tedavi edilir. Hastanede uygulanan tedavi şunları içerebilir:
- Damar içi antibiyotik tedavisi
- Oksijen desteği
Hasta iyileşmeye başladığında evde ağız yoluyla antibiyotik tedavisine devam edebilir. Antibiyotik tedavisine toplamda 1 ila 3 hafta devam edilir. Çoğu insan tedaviyle tam olarak iyileşir ancak belirtilerin tamamen kaybolması birkaç hafta sürebilir. Aşağıda sayılan üç farklı antibiyotik türünden biri hastanın durumuna bağlı olarak başlanır:
- Florokinolonlar
- Makrolidler
- Tetrasiklinler
Hasta durumunun kötüleşmesini önlemek aşağıdaki noktalara dikkat etmelidir:
- Sigara içmemeli ve içilen ortamlardan uzak durmalıdır.
- Alkol kullanmamalıdır.
- İş veya okula gitmemeli mümkün olduğunca istirahat etmelidir.
- Bol miktarda sıvı almalıdır.
Kaynak Bilgisi : MedicalPark