Veba nedir? Veba belirtileri nelerdir?
Bulaşıcı bir hastalık olan veba, bakteriyel enfeksiyonlar arasında en ciddi olanlarından bir tanesidir. Oldukça tehlikeli olan veba, bulaşıcı olmasının yanı sıra aynı zamanda ölümcül bir hastalıktır. “Yersinia Pestis” isimli bakterinin yol açtığı hastalık halk arasında “Kara Veba” olarak da bilinir. Yersinia Pestis bakterisi genel olarak hayvanlarda bulunur ve en çok da pireler aracılığıyla insanlara bulaşır. Yapılan araştırmalar vebaya kırsal yerleşkelerde daha sık rastlanıldığını gösterse de bulaşıcı olması nedeniyle bu bölgelerden kentlere de kolaylıkla yayılabilmektedir. Çarpık kentsel yerleşkelerde altyapı yetersizliği ve yetersiz hijyen koşullarından dolayı fare popülasyonunun çok fazla olması da vebanın daha hızlı yayılmasına neden olur. Veba hastalığı bakteriyel bir hastalık olduğundan, günümüzde kullanılan antibiyotikler ile hastalığın önüne geçilmesi mümkündür. Geçmişte büyük salgınlara ve sayısız ölüme neden olmuş olan bu hastalığın, antibiyotiklerin geliştirilmesi ve yaygınlaşması ile birlikte son dönemlerde yok olmaya başladığı görülmektedir.
Veba nedir?
Hastalığa sebep olan Yersinia Pestis isimli bakteri 1894 yılında Alexandre Yersin tarafından yapılan çalışmalar sonucunda keşfedilmiştir ve adını kaşifinden almıştır. Bu bakteri basil adı verilen kalın ve kısa bir yapıya sahiptir ve oldukça kolay çoğalabilir. Karanlık ve nemli ortamlarda, vücut dışında bile senelerce canlılığını devam ettirebilir. Bakterinin özel bir forma dönüşerek haftalarca, pirelerin dışkısında bir aya yakın, iltihap ve balgamda ise birkaç hafta boyunca canlı kalabildiği bilinmektedir. Soğuğa aşırı dayanıklı olduğu bilinen Yersinia Pestis bakterisi donmuş ortamlarda da çok uzun süreler boyunca canlılığını korur. Yapılan araştırmalar vebanın Çin ve Orta Asya’da ortaya çıktığını göstermektedir ve göçlerle birlikte buradan geniş coğrafyalara yayılmıştır. Kara ölüm olarak nitelendirilen veba geçmişte Avrupa nüfusunun yarısının ölümüne sebep olmuştur. Hastalık yalnızca insanların değil, birçok hayvanın ölümünde de rol oynamıştır. Günümüzde hastalığın tanısının koyulmasının ardından yapılacak antibiyotik uygulamaları ile %100 oranla tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle hastalığın tedavisindeki başarı açısından belirtilerin erken dönemde tespiti oldukça önemlidir. Veba hastalığına ilişkin belirtiler yaşayan bireylerin bir an önce sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi altına alınmaları gerekmektedir.
Veba belirtileri nelerdir?
Hastalık birden fazla türde olduğundan belirtileri de oldukça çeşitlidir. Yüksek ateşe ek olarak baş, bel ve bacak ağrıları, pirenin ısırması nedeniyle oluşan kızarmalar “Bubonik Veba” denilen veba türünün belirtileri arasında yer alır. Bunun yanında “Septisemik Veba” adı verilen veba türünde ise titreme, kilo kaybı, bağırsak düzeninin bozulması, kusma, yüksek ateş, ağızdan ve burundan kan gelmesi, dokuların ölümünden kaynaklanan kararmalar (nekroz) ve iç kanama en önemli belirtilerdir. Öksürme, nefes almada zorlanma, şoka girme, balgamda kan görülmesi, yüz renginin değişmesi, aşırı derecede susuzluk hissi ise “Akciğer Vebası” adı verilen veba türünü işaret eder. Yüksek ateş ve iç organlardan kaynaklanan kanamalar bütün veba türlerinin ortak belirtileri arasında yer alır. Yersinia Pestis bakterisi vücutta iltihaplara neden olduğundan yüksek ateşe sebebiyet verir. Bununla birlikte bakteri iç organlara zarar verdiğinden iç kanama görülmesi çok yaygındır. Yüksek ateşle birlikte vücudun belirli yerlerinde meydana gelen istemsiz kanamalar mutlaka ciddiye alınmalı ve bir uzmana danışılmalıdır. Yine lenf bezlerinde meydana gelen şişlikler de hastalığın önemli belirtileri arasında yer almaktadır.
Veba nedenleri nelerdir?
Vebaya neden olan Yersinia Pestis adlı bakteri türü, vahşi kemirgenlere bulaşmaktadır. Dünyada meydana gelen veba hastalıklarının %95’i Afrika kıtasının yoksul kesimlerinde görülmektedir. Vahşi hayvanlarda parazit olarak bulunan pire, hastalıklı hayvanın kanıyla beslendiğinden bakterinin yayılmasında etkin bir rol oynar. Bu pirelerin vebaya neden olan bakteriler için vahşi hayvanlar ile insanlar arasında bir aracı işlevi gördüğü de söylenebilir. Aynı zamanda veba hastalığı bulunan hayvanların insanlar tarafından tüketilmesi de bir diğer önemli bulaşma nedenidir. Hastalık çoğunlukla kemirgen canlılarda görülse de yoksul kesimlerde bu hayvanların da tüketilmesine bağlı olarak hastalık geniş kitlelere yayılabilmektedir.
Veba çeşitleri nelerdir?
Veba hastalığının Bubonik Veba, Septisemik Veba, Akciğer Vebası ve Gastrointestinal Veba olmak üzere birkaç tane türü vardır. En sık görülen veba türü olan Bubonik veba, tüm veba olgularının yaklaşık olarak %75’lik kısmını oluşturur. Pire ısırmasının bir iki gün sonrasında, ısırılan bölgede kızarıklıkla beraber lenf bezlerinin şişmesi gözlemlenebilir. Bakteriden kaynaklanan enfeksiyon nedeniyle şişen lenf bezlerinde ısırıldıktan birkaç gün sonra iltihaplı bir sıvı gelmeye başlar. Hastalık bu aşamada tedavi edilmezse bakteri vücudun diğer bölgelerine yayılarak çok daha ciddi boyutlara ulaşabilir. Vebadan en çok etkilenen organlardan biri de akciğerdir ve bakteri akciğere ulaştığında “Akciğer Vebası” adlı veba türünü meydana gelir. Bu aşamada hastalık en ölümcül boyuta gelmiştir. Bulaşıcılığı diğer veba türlerine göre çok daha yüksektir. Hastalık bu aşamada tedavi edilmezse solunum yolları hasar görür ve bu durum ani ölümlere neden olabilir. Bakteri akciğerde bulunduğundan öksürme ve hapşırma ile hastalık diğer insanlara kolayca bulaşabilir. “Gastrointestinal Veba” diğer veba türleri ile aynı belirtileri gösterir ve yine diğer türler gibi erken teşhis ile tedavisinin yapılması gerekir. Tedavi edilmediğinde ölümlere yol açabilir. Kan dolaşımında Yersinia Pestis bakterisinin çoğalması “Septisemik Veba” hastalığı oluşur. Vebanın bu türü kan dolaşımı ile vücutta çok hızlı bir şekilde yayıldığından tüm organların üzerinde tehdit oluşturur. Bu türün en önemli özelliği direkt kandan vücuda yayılmasıdır. Diğer türlerden farklı olarak bubon oluşumu gözükmez ve deride çatlaklar, ishal, kusma ve iç organlarda kanama ile kendini gösterir.
Veba teşhisi nasıl konulur?
Hastalığın belirtileri oldukça fazla olduğundan teşhis aşamasında hastanın birçok açıdan değerlendirilmesi gerekir. Bireyde veba belirtileri gözlemlenmiş ise laboratuvar ortamında birtakım testler yapılır. Bakterinin kuluçka süresi 2-8 gün arasında olduğundan kan testleri bu aşamada oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra bakteri lenf bezlerini direkt olarak etkileyebildiğinden lenf bezi biyopsisine de başvurulabilir. Bu işlemlere başlanmadan önce hastanın öyküsünün detaylı bir şekilde alınması gerekir. Çünkü birçok bakteriyel hastalığın belirtileri arasında yüksek ateş, kusma ve ağrılar bulunmaktadır. Yapılan testler sonucunda kanda veya vücudun diğer bölümlerinde Yersinia Pestis adlı bakteri türüne rastlanması durumunda bakterinin kuluçka süresi tamamlanmadan önlem alınabilmesi adına vakit geçirilmeden tedaviye başlanması gerekmektedir. Teşhisin koyulmasının ardından hasta izole bir ortamda tedavi edilmeli, hasta ile aynı ortamda bulunmuş diğer kişilere de antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır.
Veba tedavi yöntemleri nelerdir?
Hastalığın tedavisinde başarı oranının artırılabilmesi için en önemli nokta erken teşhistir. Erken teşhis edilen hastalık %100’e yakın bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Tamamen farmakolojik yöntemlerle tedavi edilen veba hastalığında herhangi bir cerrahi müdahale gerekliliği söz konusu değidir. Bakterinin vücutta tespit edilmesinin ardından hızlı bir şekilde ilaç tedavisi başlatılmalıdır. İlaç tedavisine başlamak için geç kalınması durumunda hastalığın ilerlemesi çok daha hızlı bir şekilde olur. Bu durum tedavi sürecini uzatır ve zorlaştırır. Bakteriyel bir hastalık olması ve tek bir bakteri türünden kaynaklı olarak oluşması nedeniyle veba hastalığının tedavisinde özel ve güçlü antibiyotiklerden yararlanılır. Streptomisin, gentamisin, doksisiklin, ciprofloksazin ve kloramfenikol gibi antibiyotik türlerinden uygun olanı hastalığın tedavisi için tercih edilebilir. Fakat bunlar arasından en yaygın olarak kullanılan ve tüm veba türlerinin tedavisinde etkili olan antibiyotik türü kloramfenikoldür.
Eğer siz de veba hastalığına ilişkin belirtiler taşıyorsanız, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurarak detaylı şekilde muayene olabilir, gerekli tanı testlerinizi bir an önce yaptırabilirsiniz. Veba hastalığı ve diğer tüm enfeksiyon hastalıklarında erken teşhis çok önemli olduğundan tedavi sürecinize bir an önce başlayarak hastalığı tamamen atlatabilir, hastalığın yakınlarınıza bulaşmasına ve vücudunuzda kalıcı hasarlar oluşturmasına engel olabilirsiniz.
Kaynak Bilgisi : MedicalPark