Aşı nedir?
Aşılamanın amacı, enfeksiyon hastalıklarına karşı vücudu korumak için bağışıklık sistemine yardımcı olmaktır. Sonuçta vücut, söz konusu enfeksiyona karşı bağışıklık kazanır. Aktif bağışıklık sağlamak için kişiye, enfeksiyon etkeninin antijeni verilir ve vücutta antikor yapımı uyarılır. Pasif bağışıklık sağlamak için ise; kişiye, doğrudan antikor verilir.
Aktif bağışıklık sağlamak amacıyla hazırlanan aşılarda; gücü azaltılmış canlı organizmalar, ölü veya etkisiz hale getirilmiş organizmalar veya arıtılmış bakteri ürünleri kullanılır.
Difteri – Boğmaca – Tetanoz aşısı (Dpt)
- En az 1 aylık aralarla yapılır.
- Eğer çocukta enfeksiyon ve yüksek ateş varsa, aşı ertelenir.
- Eğer çocukta nöbet geçirme, şiddetli kas kasılmaları hikâyesi varsa; aşılama gününde, ateş düşürücü ve kas kasılmalarını engelleyici ilaçlar verilmelidir.
- Saralı çocuklara, yakın akrabalarında sara hastalığı olanlara ve aşının yüksek ateşe neden olduğu çocuklara, boğmaca aşısı yapılmaz.
- 6 yaşından büyük çocuklara boğmaca aşısı yapmaya gerek yoktur.
Çocuk felci (Polyomiyelit) aşısı (Topv)
- Ağızdan alınan canlı aşı, bir kesme şeker üzerinde üç damla halinde uygulanır.
- İshal ve ateş varlığında aşı ertelenir.
- Bağışıklık sistemi yetmezliği olanlarda, bağışıklığı baskılayıcı tedavi görenlerde ve gebelerde canlı aşı kullanılmamalıdır. Bu durumlarda, kas içine uygulanan Salk aşısı (İPV) kullanılır.
Kızamık aşısı
- Rutin olarak 15 aylık çocuklarda, salgın varlığında veya tehlikesinde ise 6–12 aylık çocuklarda deri altına uygulanır.
- Hayat boyu bağışıklık sağlar.
- Sara hastalığı ve şiddetli kas kasılmaları hikâyesi olan çocuklarda, bu aşı 2–3 yaşına kadar ertelenmelidir.
- Ateş, bağışıklık yetmezliği veya aktif tüberküloz (verem) gibi durumlarda aşı uygulanmaz.
Kızamıkçık aşısı
- Aşılanmamış veya kızamıkçık geçirmemiş bütün kız çocuklarında ergenlikten önce mutlaka yapılmalıdır. Deri altına uygulanır.
- En az 10 yıl bağışıklık sağlar.
Tüberküloz (Verem) aşısı (Bcg)
- Bebek doğduğunda, sol omuz deri içine yapılır.
- 3 ay sonra ve her 5 yılda bir PPD testi ile bağışıklık kontrol edilir. PPD testi negatif olanlarda BCG aşısı tekrarlanır.
Grip aşısı
Rutin olarak uygulanmaz. Kronik akciğer hastalığı, kalp veya böbrek hastalığı veya şeker hastalığı gibi metabolizma hastalıkları olanlara, yaşlılara ve sağlık personeline uygulanması yararlı olabilir.
Özellikle Kasım-Mayıs ayları arasında ortaya çıkan grip enfeksiyonlarından korunabilmek için, her yıl aşı olmak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şengül, “Bu aşının koruyuculuğu, o yıl dolaşımda olacağı düşünülen grip virüsleriyle sınırlıdır. Aşılama ancak aşı içeriğinde bulunan virüslere karşı korunma sağlar. ‘Aşı olduktan sonra gribe yakalandım’ sözünü siz de duymuşsunuzdur. Bu sözü söyleyenlerin çoğunluğu grip dışındaki çeşitli soğuk algınlığı ve nezle virüsleriyle hastalandıklarından habersizdir. Grip aşısının etkisizliğinden bahsederek, istemeden de olsa başkalarının etkilenmesi ve aşılanmamasına, bunun sonucunda da hastalanmalarına sebep olma sorumluluğuyla karşı karşıya kalmaktadır” dedi.
Hepatit B (Sarılık) aşısı
- Bir ay arayla iki kez uygulanır ve 6. ayda tekrarlanır. Veya birer ay arayla 3 aşılama yapılır. Son aşıdan 2 ay sonra kanda hepatit B kontrolü yapılmalıdır.
- 1–5 yıl süreyle bağışıklık sağlar. Her 5 yılda bir tekrarlanmalıdır.
- Rutin aşılama programına alınması gereken kişiler:
- Hepatit B -pozitif (özellikle e-antijeni pozitif) annelerin yeni doğan bebekleri
- Hepatit B taşıyıcısı olan kişilerin eşleri
- Ailesinde hepatit B taşıyıcısı olan çocuklar
- Hekim, hastabakıcı, hemşire gibi sağlık personeli: Özellikle böbrek diyaliz ünitelerinde ve ameliyathanelerde çalışanlar.
- Hastalığın sık görüldüğü bölgelere yolculuk yapan veya akut hepatitli hastalarla temas eden kişiler
- Bağışıklık yetmezliği olan kişilerde antikor gelişimi geç veya yetersiz olabilir.
Aşıyla korunma her insanın hakkı
Özellikle yüksek riskli kişiler olarak adlandırılan bireylerin ve onlarla yakın temasta olan kişilerin aşılanmasının hayati öneme sahip olduğu, “Tüm 65 yaş üstü bireyler, tüm sağlık çalışanları, kronik hastalığı olan kimseler, bağışıklığı baskılanacak ya da baskılanmış olanlar (Organ nakli hazırlığı yapılan hastalar gibi), huzur evi ya da bakım evi gibi yerlerde yaşayan ya da çalışanlar yüksek riskli grupta yer almaktadır. Sonuç olarak, aşıyla korunma her insanın hakkıdır. Aşılama sadece çocuklara yönelik bir işlem gibi düşünülmemelidir. Unutulmaması gereken şey; korunmanın, tedavi etmekten daha kolay, daha ucuz ve daha güvenli olduğudur.”
Kaynak Bilgisi : MedicalPark